CYBH’lar, genellikle vajinal, anal ve oral seks sırasında bir kişiden diğerine yayılan enfeksiyonlardır. Bulaş yolu vücut sıvıları, deriden temas veya cinsel temas ile olur. CYBH her zaman semptomlara neden olmaz yada yalnızca hafif semptomlara neden olabilir. Yani enfeksiyon kapmak ve bunu bilmemek mümkündür. Semptom olmasa da başkalarına aktarılabilir. Bilinen 20 den fazla etken ve hastalık vardır.
Gonore (Bel Soğukluğu):
Genç yaşlarda en sık görülen bakteriyel CYBH’dir. Semen ve vajinal sıvı ile taşınır. Gonore penis, vajina, serviks, anüs, üretra, boğaz ve gözde enfeksiyon yapabilir. Belsoğukluğu olan çoğu insanda herhangi bir semptom görülmez ve kendilerini tamamen iyi hissederler, bu nedenle enfekte olduklarını bile bilmeyebilirler. Bulaştırıcılık bu durumda da mevcuttur. Kadında anormal vajinal akıntı ve cinsel ilişki sonrası kanama gibi şikâyetlerle ortaya çıkabilir, ancak tablo sıklıkla asemptomatiktir. Erkekte şüpheli cinsel temas sonrası 2-7 gün içinde akut pürülan üretral akıntı ve idrarda yanma olabilir. Belsoğukluğu genellikle antibiyotiklerle kolayca tedavi edilir. Ancak yeterince ve erken tedavi edilmezse, gelecekte daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Belsoğukluğu cinsel ilişki dışında temas yoluyla bulaşmaz, bu nedenle, yiyecek veya içecek paylaşmaktan, öpüşmekten, sarılmaktan, el ele tutuşmaktan, öksürmekten, hapşırmaktan veya klozete oturmaktan bulaşmaz. Kondom kullanımı önemli ölçüde bulaşı önler.
Klamidya:
Kadınlarda daha sık görülen bakteriyel enfeksiyondur. Semen, idrar ve vajinal sıvı ile taşınır. Klamidya belirti vermeden seyreden bir enfeksiyondur. Genellikle hastalarda bir semptom ve muayene bulgusuna rastlanmaz. Bulaş sonrası ilk şikayetler birkaç hafta sonra kendini gösterir. Kadın hastalarda rahim ağzı enfeksiyonuna, kısırlığa, pelvik inflamatuar hastalığa yol açtığı gibi erkeklerde üretra veya rektum iltihabına neden olabilir. Kadınlarda hafif sarımsı akıntı, idrar yaparken yanma, sık idrara çıkma, vajinal bölgede yanma ve kaşınma, kızarıklık, şişlik, dış genital organlarda yaralar, ilişki esnasında ağrı ve anormal kanama gibi semptomlar görülebilir. Erkeklerde ise en sık bulgu penisten akıntı ve idrar yaparken olan yanmadır. Klamidya genellikle antibiyotiklerle kolayca tedavi edilir. Klamidya cinsel ilişki dışında temas yoluyla bulaşmaz, bu nedenle, yiyecek veya içecek paylaşmaktan, öpüşmekten, sarılmaktan, el ele tutuşmaktan, öksürmekten, hapşırmaktan veya klozete oturmaktan bulaşmaz. Kondom kullanımı önemli ölçüde bulaşı önler.
Sifiliz (Frengi):
Sifiliz ciltten cilde bulaşan bakteriyel bir enfeksiyondur. Vulvanız, vajinanız, penisiniz, anüsünüz veya ağzınız birisinin sifiliz yaralarına değdiğinde -genellikle seks sırasında- sifiliz bakterisini alırsınız. Sifiliz biraz kafa karıştırıcı olabilir çünkü birkaç farklı aşama vardır ve bunlar üst üste gelebilir veya aynı anda olabilir. Ve hiç semptom göstermediğiniz zamanlar olabilir ancak tedavi edilene kadar enfeksiyon iyileşmez. İlk dönem: Enfeksiyon alındıktan 3 hafta-3 ay arası. Sifiliz yarası (şankr olarak adlandırılır) ortaya çıkar. Bu yara, sifiliz bakterisinin vücudunuza girdiği yerdir. Şankrlar genellikle sert, yuvarlak ve ağrısızdır. Genellikle sadece bir şankr vardır, ancak daha fazla da olabilir. Şankrlar vulva, vajina, anüs, penis, skrotum ve nadiren dudaklarınızda veya ağzınızda görünebilir. Şankrlar ayrıca vajinanızın derinliklerinde, sünnet derinizin altında, rektumunuzun içinde ve diğer görülmesi zor yerlerde çıkabilir. Yaralar genellikle yaklaşık 3 ila 6 hafta sürer ve tedavi olsun ya da olmasın kendi kendine geçer. Ancak tedavi edilmezseniz, yaralar geçmiş olsa bile frengi hastasısınız demektir. İkinci dönem: Avuç içlerinizde, ayak tabanlarınızda veya vücudunuzun diğer kısımlarında döküntüler başlar. Kendinizi hasta hissedebilir ve hafif ateş, yorgunluk hissi, boğaz ağrısı, şişmiş bezler, baş ağrısı ve kas ağrıları gibi grip benzeri hafif semptomlar yaşayabilirsiniz. Bu aşamadaki semptomlar tedavi olsun ya da olmasın kendiliğinden kaybolacaktır. Ancak sifiliz tedavisi görmediğiniz sürece, vücudunuzda hala enfeksiyon olacaktır. Son dönem: Frenginin geç evreleri tümörlere, körlüğe ve felce neden olabilir. Sinir sisteminize, beyninize ve diğer organlarınıza zarar verebilir. Geç evre sifilizden kaynaklanan komplikasyonlar, ilk enfekte olmanızdan 10-20 yıl sonra ortaya çıkabilir. Silifiz tanısı şankrlardan alınan örnekle yada kan testi ile kolayca konulabilir. Sifiliz genellikle antibiyotiklerle kolayca tedavi edilir.
Hepatit:
Karaciğer enfeksiyonuna neden olan bir virüstür. Cinsel yolla ve kan yolu ile bulaşabilir. Öpüşme, sarılma, el ele tutuşma, öksürme, hapşırma veya emzirme yoluyla hepatit bulaşmaz. Aktif ve kronik formlarında şikayetler ayrışır.
- Aktif Hatalıkta;
- Yorgun hissetmek
- Karın ağrısı
- İştah kaybı
- Mide bulantısı ve kusma
- Eklemlerinizde ağrı
- Baş ağrısı
- Ateş
görülebilir.
Kronik Hastalıkta;
Hastalık bulaştırıcılığı devam eder ama genelde semptom yoktur.
Uzun dönemde siroz ve karaciğer kanseri yapabilir.
Hepatit aşıları ile koruyuculuk mümkündür. Ayrıca cinsel ilişki sırasında kondom kullanımı bulaşı azaltır. Viral enfeksiyon olduğu için kesin bir tedavisi yoktur. Semptomlara yönelik tedavi verilir. Tarama testleri kan örnekleri ile yapılmaktadır.
Herpes (Uçuk):
Herpes, vücudunuzda ömür boyu kalan çok yaygın viral bir enfeksiyondur. Vulva, vajina, serviks, anüs, penis, skrotum, bacak, dudak, ağız, boğaz ve nadiren gözlerinizde lezyonların ortaya çıkmasına neden olabilir. Ciltten cilde bulaşır. Herpes, gelip giden kaşıntılı, ağrılı kabarcıklar veya yaraların ataklarına neden olur. Uçuğu olan birçok kişi yaraları fark etmez veya onları başka bir şeyle karıştırır, bu nedenle enfekte olduklarını bilmeyebilirler. Herpesi kür edebilen bir tedavi yoktur, ancak ilaçlar semptomlarınızı hafifletebilir ve virüsü diğer insanlara bulaştırma şansınızı azaltabilir. İyi haber şu ki, ataklar zamanla daha az görülür ve herpes bazen rahatsız edici ve acı verici olabilse de tehlikeli değildir. Virüs vücudun dışında hızla öldüğü için, sarılmaktan, el ele tutuşmaktan, öksürmekten, hapşırmaktan veya klozetin üzerinde oturmaktan bulaşmaz.
Uçuk semptomları nelerdir?
Herpes semptomları gelir ve gider, ancak bu, enfeksiyonun ortadan kalktığı veya başkalarına bulaştıramayacağınız anlamına gelmez. Uçuğunuz olduğunda, ömür boyu vücudunuzda kalır. Genital herpesin en yaygın semptomları vajina, vulva, serviks, anüs, penis, skrotum veya uyluklarınızın iç kısmındaki bir grup kaşıntılı veya ağrılı kabarcıklardır. Kabarcıklar zamanla patlar ve yaralara dönüşür. Aşağıdaki diğer belirtilere de sahip olabilirsiniz:
- İdrar yaparken yanma
- Grip benzeri semptomlar
- Ateş
- Baş ağrısı
- Yorgun hissetme
Kabarcıklar ve diğer genital herpes semptomların ortaya çıkmasına atak denir. İlk atak genellikle herpes ile enfekte olmanızdan yaklaşık 2 ila 20 gün sonra başlar. Ancak bazen yıllar alır. Kabarcıklar kaybolsa bile virüs vücudunuzda kalır ve tekrar ataklara neden olabilir.
Genital uçuğum varsa ne yapmalıyım?
Bazı insanların herpes hakkında pek çok korkuları ve yanılgıları vardır, ancak bu yaygın bir cinsel yolla bulaşan hastalıktır. Ataklar ağrılı ve rahatsız edici olabilir ancak ölümcül değildir ve ciddi sağlık sorunlarına yol açmaz. Semptomatik tedavi ile ağrılar ve atak uzunluğu azaltılabilir. Proflaksi tedavisi ile ataklar arası zaman uzatılabilir. Bağışıklığı arttırıcı diyet ve ek tedaviler ile doğal yoldan da ataklar baskılanabilir. Kondom bulaşı azaltır ancak tamamen engellemez. Arginine’den zengin diyet ataklara neden olabilir. Diyette bunları azaltmak atakları azaltır.
Yüksek arginine içeren besinler;
- Yer fıstığı
- Kabak çekirdeği
- Çikolata
- Kabak
- Yulaf
- Nohut
HPV(Genital Siğil):
Siğil, HPV virüsünün kişiyi enfekte etmesiyle oluşur. HPV, temas yoluyla yayılan bir virüstür. Ciltten cilde geçebildiği her yolla bulaşabilir. En sık bulaş yolu cinsel ilişkidir. Cinsel aktif kişilerin neredeyse tamamı hayatlarının bir döneminde bu virüsle karşılaşır. Genital HPV enfeksiyonlarının çoğu kendi kendine geçer. Ancak bazı HPV türleri genital siğillere veya belirli kanser türlerine yol açabilir.
Genital siğil için risk faktörleri nelerdir?
- Bazı risk faktörleri HPV ile karşılaşma ihtimalini artırır. Bunlar:
- Birden çok partnerle korunmasız cinsel ilişki
- Genital siğil dışında bir cinsel yolla bulaşan hastalığa sahip olmak
- Erken yaşta cinsel olarak aktif hale gelmek
- Bağışıklık sistemini baskılayan hastalıklara sahip olmak
HPV enfeksiyonu, genital siğil dışında hangi hastalıklara yol açar?
HPV ile enfekte olan kişiler genellikle birkaç yıl içerisinde bu virüsten kurtulur. Ancak virüs, vücut içinde varlığını devam ettirerek çeşitli problemlere neden olabilir. Erkeklerde, özellikle sünnetsiz kişilerde penis kanserine neden olabilir. Kadınlarda ise serviks kanseri için risk faktörüdür. Bu nedenle 30 yaş üstü kadınlarda her yıl smear testi ile tarama yapılmalıdır.
Genital siğil oluşumunu önlemek mümkün müdür?
Bazı HPV türleri kanser yaparken bazıları sadece siğil yapar. Kanser oluşumunu engelleyen aşılar olduğu gibi hem kanser hem siğili engelleyen aşılar da mevcuttur. Aşılamanın aktif cinsel yaşam başlamadan yapılması daha etkili koruma sağlar. Kız ve erkek çocuklarının 9 yaşından sonra HPV aşısı olması önerilir. 45 yaşına kadar etkisi azalsa da yapılması fayda sağlar. Bunun dışında ilişki sırasında kondom kullanımı bulaşı azaltır. En önemli korunma yöntemlerinden biri mevcut siğillerin tedavisinin yapılmasıdır. Vakit ayırmama, önemsememe veya utanma gibi durumlar ile siğillerin tedavisinin geciktirilmesi, hem kişide hem de partnerinde yayılımı arttırır. Bu da hastalığın ilerlemesine ve tedaviden sonra tekrarlama olasılığının artmasına yol açar.
Genital siğil tedavisi nasıldır?
Tedavi siğillerin krem ile, lazerle yakılarak, dondurularak, cerrahi kesi yapılarak ya da elektrokoterle yok edilmesidir. Bazen bu tedaviler kombine edilebilir. Siğil olmayan kişide ek bir tedavi yoktur. HPV viral bir hastalıktır ve vücutta saklanabilir, ara ara tekrarlayan siğillere neden olabilir.
Molluscum Contagiosum:
Molluscum contagiosum, cildinizde küçük şişliklere neden olan bir enfeksiyondur. Enfekte olmuş cilde dokunulduğunda bulaşır. Cinsel ilişki en sık bulaş yollarından biridir. Kıyafet ve havlu kullanımı ile de bulaşabilir. Kendi kendine geçer ve tehlikeli değildir. Lezyonlar bazen ağrılı ve kaşıntılı olabilir. Molluscum bulaştığı yerde enfeksiyon yapar. Virüsü aldıktan sonra genellikle 1 hafta ila 6 ay arasında lezyonlar başlar. Tanı doktor muayenesi ile konulur. Kondom kullanımı bulaşı azaltır ancak engellemez.
Scabies (Uyuz):
Uyuz parazitinin neden olduğu bulaşıcı bir deri hastalığıdır. İnsandan-insana, hayvandan-insana ve eşyalar yoluyla bulaşabilir. Semptomlar bazen kaybolabilir ancak hastalı tedavi edilmediği sürece sebat eder.
- Geceleri kötüleşen yoğun kaşıntı.
- Sivilce benzeri şişlikler, küçük kabarcıklar veya pullar içeren döküntüler
- Cildinizde küçük, kabarık, eğri çizgiler (cildinizin yüzeyinin altında yuvalanan uyuz akarlarının neden olduğu).
Tedavisi zordur. Birlikte yaşanan herkes tedavi edilmelidir. Krem-losyon kullanılmalıdır. Elbiseler, yatak örtüleri ve diğer eşyalar 60 derecede yıkanmalıdır.
Trikomonas:
Daha çok kadınlarda vajinite neden olan bir parazittir. Erkeklerde genelde semtpom olmaz. Bazen peniste kaşıntı ve yanmaya neden olur. Kadında ise semptomlar daha ağırdır.
- Genital akıntı, kötü kokulu, beyaz-yeşil renkte
- Genital bölgede ağrı, kızarıklık ve yanma
- Cinsel ilişkide ağrı
Tanı muayene ile konulur. Tedavisi hızlı ve kolaydır. Partner tedavisi yapılmalıdır. Kondom kullanımı bulaşı azaltır ancak tamamen engellemez.